Aşılarda bütün ilaçlar gibi nadirende olsa allerji yapabilir. Allerji 10 - 15 dakika veya 1 - 2 saat sonra kızarıklık, titreme, yüz ve göz çevrelerinde ödem v.s. gibi belirtilerle ortaya çıkar. Müdahele edildiğinde kısa sürede belirtiler kaybolur ve hasta normal yaşama döner. Nadir de olsa bazı hastalarda belirtilerin kaybolması zaman alabilir.
• Kedi ve köpekler ot yiyerek beslenen yani otcul hayvanlardan değildir. Oysa bir çok kedi ve köpek sahibi kedi ve köpeğinin ot yediğini görmüştür. • Çoğu zaman köpek veya kedi ot yediği zaman kusar, buda ot yediği için mi kusar, yoksa kusacağı zaman mı ot yer sorusunu beraberinde getirir. • Ancak kedi ve köpekler özellikle kediler sürekli kendilerini yalayan ve temizliğini bu şekilde yapan hayvanlardandır.Ayrıca vücutta bulunan dış parazitleride patilerinin yanında dişleriyle uzaklaştırmaya çalışmaları da tüy yutmalarına neden olmaktadır. Yedikleri otun içerisin de bulunan selüloz sayesinde yutulan tüyler yumuşatılarak kusma yoluyla dışarı çıkarılabilmektedir. Tam ve dengeli besin alamayan kedi ve köpeklerin de ot yediği az da olsa görülmektedir. Böyle bir sorun yaşandığında besinlerine yapılan takviyeler, öğün saatlerinin ve miktarlarının ayarlanması ile bu sorunu gidermek mümkün olabilir. • Kısaca özetlenirse köpek ve kedilerin ot yemesi gayet doğal bir davranış biçimidir. Ancak evde bulunan bazı bitkiler ve çiçekler hayvanlar için zehirli olabilir.Bu konuda çok dikkatli olunmalıdır. Bu nedenle bahçeye ve sokağa çıkamayan kedilerin yemesi için hazır satılan ekilebilir, paketler içinde ürünler de bulunmaktadır.
Köpekler enerji dolu hayvanlardır. Ama,onların da halsiz olması, yemek saatlerinde bile uyuklaması mümkündür. Veterinere götürdüğünüzde, köpeğinizde kansızlık olduğunu söyleyebilir. Kansızlık, hayvanın kanında ki alyuvarların yeterince oksijen taşımayıp enerjisiz bırakmasıdır. Hayvanda kan kaybı, ülser, pire, parazit gibi sebepler ile ortaya çıkar. Köpeğinizin kansızlık çektiğinde şüphelenirseniz, ağzına bakın koyu pembe ise böyle bir sorunu yok demektir. Ama eğer solgun bir renk ise gerekli önlemleri alın. Kansızlık gözlerinden de anlaşılır. Göz kapaklarını aşağı çekin ve gözünün içinin rengine bakın. Koyu pembe değil ise ve açık renk ise kansızlık vardır.
Obezite büyük bir sağlık riskidir. Yaşlı köpeklerin hareketliliği azalmıştır. Öyleyse buna uygun olarak aldığı kalori miktarı azaltılmalıdır. Bu uygulama eklemlerine düşen basıncı azaltacak, kalp yetmezliği, böbrek ve karaciğer hastalıkları, sindirim sistemi hastalıklarına yakalanma riskini düşürecektir. Gıdasında lif oranı, yağ asitleri ve vitamin oranları artmalı sodyum, yağ ve protein oranı azaltılmalıdır. Eklem yangıları, eklemlerde hafif tutukluktan eklem hareketsizliğine kadar değişik aralıktaki sorunlara yol açar. Egzersiz programı köpeğinizin kondisyonu kadar kas yoğunluğu ve gerginliğinin devamı için gereklidir. Sıcak ve soğuğa dayanamama, yaşlılıkta ortaya çıkar çünkü yaşlılıkta köpeğinizin vücut ısısını kontrol eden hormonları eskisi gibi çalışmamaktadır. Yatağını ısıtıcıya daha yaklaştırın ve soğuk günlerde onu evde tutun. Diş kaybı ve diş çürükleri, sadece çiğnemeyi zorlaştırmaz aynı zamanda bakteriyel hastalıklara ve tümörlere de hazırlayıcı etki yapar. Dişleri fırçalamak ve temiz tutmak bu riskleri en aza indirir. Prostat büyümesi ve meme tümörleri, çoğu zaman kısırlaştırılmamış köpeklerde teşhis edilmektedir. Genel sağlık kontrollerinde prostat büyümesi ve meme tümörleri yönünden de kontrol ettirmelisiniz. Yalnızlık endişesi, yaşlı köpeklerde daha çok görülmesinin sebebi artık köpeğiniz stresin üstesinden gelemiyor oluşudur. Saldırgan davranışlar, gürültü korkusu, artan havlamalar ve iniltiler huzursuz uyku belirtileridir. Medikal tedaviler ve davranış değiştirme yöntemleri çözümde anahtardır. Deri ve tüy sorunları, yaşlanmak demek derinin esnekliğini yitirmesi ve daha kolay yaralanabilir hale gelmesi demektir. Tüyleri incelir ve matlaşır. Daha çok fırçalamak ve besinlerinde yağ asitlerini arttırmak çok zaman işe yarar. Köpek hafıza sorunları; kendini, karışıklık, yönünü şaşırma ve hareketliliğinin azalması gibi belirtilerle belli eder. Tıbbi uygulamalar bu konuların bazılarının çözebilmektedir.
Kedi sahiplerinin çok çekindiği bir şey de kısırlaştırma sonrası kedisinin huyunun kötü yönde bozulacağıdır. Kısırlaştırmanın kedinin huyuna doğrudan etkisi yoktur. Tüm yumurtalıkları alınmış olan kedinin östrogen hormonu minimuma ineceğinden bu hormonun yarattığı davranış şekilleri (asabiyet, çiftleşememeye bağlı huysuzluk, aşırı hareketlilik v.b.) ortadan kalkacaktır. Yani problemsiz bir kısırlaştırma kedinizi korktuğunuzun aksine daha sakin ve sevecen bir kedi yapacaktır. Kısırlaştırma sonrası dikkat edeceğiniz en önemli konu kedinizin kilo almaya yatkın olması gerçeğidir.
Kedi ve köpek sahiplerinin sık karşılaştıkları problemlerdendir. Genellikle diş ve diş eti hastalıklarından kaynaklanır. Bakteriler, salya, gıda artıkları birleşerek dişler üzerinde plaka (diş kiri, tabaka) oluşturabilir. Bu oluşumlar kötü nefes kokusunun temel nedenlerindendir. Diş ve ağız bakımı ihmal edildiğinde diş etlerinde yangı, diş taşları ve diş çürükleri gelişebilir. Kötü nefes kokusunun diğer nedenleri: • Şeker Hastalığı, Böbrek hastalıkları, mide-barsak hastalıkları, • Kanser, konstipasyonlar, • Bazı viral ve bakteriyal enfeksiyonlar, • Ağız boşluğu hastalıkları, • Solunum yolu hastalıkları, • Beslenme ile ilgili, bozuk veya bozulmaya yüz tutmuş sofra artıklarının tüketilmesi • Diğer ağız hastalıkları, ör. Bademcik iltihapları, bağışıklık sistemi hastalıkları. Kötü nefes kokusu yakınması çoğu zaman önemli bir hastalığın belirtisi olabilir, üzerinde durulmalı, Veteriner Hekim tarafından muayene edilmelidir. Yediği bir şeyden kaynaklanmayıp çok daha ciddi bir hastalık nedeni ile ise ilerlemeden sağaltımı mümkün olabilir.
• Pireler kan ile beslenen asalak böceklerdir.Pireler sıcak havalarda ortaya çıkar ama ev içinde yaşayan hayvanlarda ve kapalı mekanlarda tüm yıl boyunca görünebilirler. • Pireler d.caninum adlı şeritin ara konakçısıdır.Bu şekilde enfekte köpekler dışkıyla çevreye halkaları yayarlar. Halkalar içerisindeki yumurtalar pire tarafından yutularak burada larva formu gelişir. Şerit larvasını taşıyan ergin pire, köpek tarafından çiğneyerek yutulursa, larvalar gelişmelerini tamamlayarak konakçının bağırsağında şerit haline dönüşür. • Bu bakımdan pire teşhis edilen köpeklere, koruyucu amaçla parazit tedavileri mutlaka uygulanmalıdır. • Pireler ısırdıkları noktada lokal tahrişe, deri hastalıklarına (pire ısırığı dermatitisi) ve sistemik karakterde allerjik reaksiyonlara (pire alerjisi dermatitisi) yol açarlar. Isırık dermatisisleri özellikle karında,bacak içlerinde ve kuyruk altında,ısırma ve kaşınmadan kaynaklanan kızarıklık, kabarcık oluşumuna neden olur. • Küçük köpek ırklarında veya yavru hayvanlarda yoğun pire enfeksiyonu şiddetli kan kaybına, anemiye hatta ölüme yol açar.
• Avrupa Birliği ülkelerine seyahat edecek dostlarınız için gerekli işlemler; • Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Konseyinin 26.05.2003 tarihli 998/2003 sayılı düzenlemesiyle pet hayvanlarının ticari olmayan hareketlerine sınırlama getirilmiştir.Bu düzenlemeleri kabul eden ülkelere yapacağınız seyahatlerde dostlarınızla ilgili yapılacak işlemler aşağıda sırasıyla belirtilmiştir. • Pet mikroçip ile kimliklendirilmiş olmalıdır. • Kuduz aşısı yapılmış olmalıdır. • Tüm aşıların yapılmış olduğunu belirten,kimlik ve mikroçip bilgilerinin bulunduğu karnesi olmalıdır. • Kuduz titrasyon testi yaptırılmalıdır. • Kuduz titrasyon testi için petiniziden alınacak olan kan örneği Avrupa Komisyonu tarafından yetkilendirilmiş olan Türkiye'deki tek laboratuar olan Ankara Etlik Merkez Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne gönderilecektir.Bu işlemlerde en az bir ay önce petiniz aşılanmış olmalıdır. Kan örneği , kanı alan veteriner hekiminiz tarafından hazırlanacak olan diğer belgelerle Enstitüye gönderilir. Sonuç 2 hafta içinde gönderilmektedir. • Bu test AB tarafından yapılması zorunlu ilan edilen bir uygulamadır.AB üye ülkelerine giriş yapacak pet hayvanları ülkelerinden hareket etmelerinden en geç 3 ay öncesine kadar antikor titrelerini belgelendirmelidirler. • Veteriner Hekimiz tarafından Sağlık Sertifikası hazırlanmalıdır. • Bağlı olduğunuz Belediye Veteriner İşleri Müdürlüğünden " Menşei Şahadetnamesi" almanız gerekmektedir. • Bu belgeleri tamamladıktan sonra Tarım İlçe- İl Müdürlüğü'ne başvurularak Uluslararası Sağlık Sertifikası alınır. • Yurt içi uçak seyahatlerinizde her havayolunun kendi prosedürü vardır. Belirli kilodaki hayvanlarınızı kabin içinde taşıyabildiğiniz gibi kilo sınırını aşan petleriniz özel kargo bölümünde taşınmaktadır. • Yine yurt içi seyahatlerinizde de petinizin kuduz hastalığına karşı aşılanmış olduğuna dair karneniz yanınızda olmalıdır. • Yolculuklarda strese giren ve rahatsız olan petlerinize sağlık açısından bir sakıncası yoksa sakinleştirici ürünler Veteriner Hekiminizin tavsiye ettiği şekilde uygulanabilmektedir. Bu tarz ilaçların uygulanmasında Veteriner Hekiminizin belirlediği uygulama yolu ve dozajını asla değiştirmemelisiniz.
Avrupa Birliğine kedi-köpek çıkışı 998/2003 sayılı Konsey Tüzüğü ve 2004/824/EC sayılı Köpek, Kedi ve Gelinciklerin Üçüncü Ülkelerden Topluluğa Ticari Olamayan Hareketleri İçin Model Sağlık Sertifikasına Dair Komisyon Kararına göre yapılır. Söz konusu komisyon kararına göre çıkış işlemlerinde aranması gereken asgari kurallar aşağıda belirtilmektedir: 3 aylıktan büyük kedi ve köpekler için; Aşı/kimlik karnesi olması Mikroçip takılması Kuduz aşılaması yapılmış olması Kuduz aşılamasından en az 30 gün sonra akredite bir laboratuarda kuduz antikor titrasyon testi yaptırmış olması ve sonucun 0,5 IU/ml’ye eşit veya daha yüksek çıkmış olması Maddede belirtilen test için kan numunesi alım tarihinden itibaren 3 ay geçmiş olması(Avrupa Birliği üye ülkelerden alınmış aşı/kimlik karnesi bulunan kedi ve köpeklerin yurtdışına çıkışında aranmaz.) gerekmektedir. 3 aylıktan küçük kedi ve köpeklerin Avrupa Birliği üye ülkelere çıkışına izin verilmez. Kuduz antikor titrasyon testi ülkemizde sadece Etlik Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdürlüğünde yapılmaktadır. Söz konusu test için numune alma, numune alma tutanağı doldurma ve numune gönderme işlemleri serbest veteriner hekimler tarafından yapılacaktır. Diğer ülkelerden alınmış olan test raporunun akredite bir laboratuarda yapılıp yapılmadığı http://www.gkgm.gov.tr/birim/hayvan_urun_sinir/faaliyet/kuduz_testi_icin_onayli_lab_list.html web adresinde bulunan laboratuvar listesinden kontrol edilebilir. Kedi ve köpeklere kuduz antikor titrasyon testi yapıldıktan sonra kuduz aşılamalarının geçerlilik süresi içinde yapılmış olması kaydıyla bir daha test yapılmasına gerek yoktur. Avrupa Birliğine düzenlenecek model veteriner sağlık sertifikası örneği olarak“Ticari Amaç Taşımayan 5 ya da Daha Az Sayıdaki Kedi Köpek Gibi Hayvanların Hareketleri” başlıklı sertifika kullanılacaktır. TURKVET siteminde ithalat ihracat modülünde sağlık sertifikaları kısmında Türkçe diline ek olarak düzenlenmiş 3 farklı dilde (İngilizce/Almanca/Fransızca) sertifika yer almaktadır. Veteriner sağlık sertifikası hayvanın gideceği ülke göz önünde bulundurularak hayvan sahibinin talep ettiği dilde düzenlenmelidir.
Koku alamayan kediler çoğu zaman yemek de yemez. Hasta bir kedinin gücünü koruyabilmek ve iyileşmesine yardım etmek için, kedinizi beslerken , şu önerilerimizi dikkate alın : • Kedinize konserve mama verin. Kuru mamaya göre kokusu daha fazladır. • Mamayı bir mikrodalga fırında ısıtın. Mamayı ısıtmak (fazla sıcak olmamasına dikkat edin),daha çok kokunun çıkmasını sağlayacak ve kedinizi yemeğe davet edecektir. • Bebek maması deneyin . Bebek mamasının kokusu çok güçlüdür ve belki hasta ve iştahsız bir kedinin yemek yemesini sağlayabilir. Ton balığı da bazı kedilerin iştahını açabilir, ama tek başına uzun süreli bir besin olarak kullanılmamalıdır.
• Kedinizin evinizdeki eşyaları tırmalaması tamamen doğal bir içgüdüdür. Tırmalama dolayısıyla kedilerdeki esneme hareketi, kaslarının sağlıklı kalabilmesi için gereklidir. • Bölgelerini belirlemek için kaplan ve aslanların da bu davranışı sergilediklerini görürüz. Tırnak ve tendolarının sağlığı için de mutlaka yapmaları gereken bir harekettir. Bu durum eşyalarınıza zarar veriyorsa çözüm olarak kedinize tırmalama tahtası veya benzeri bir eşya alabilirsiniz. Ancak kediler sıklıkla belirli bölgeleri tırmalamayı tercih ederler. Dolayısıyla tırmalaması için alacağınız bu eşyanın kediniz eve ilk geldiğinde mevcut olması onu seçmesi açısından faydalı olacaktır. • Ayrıca kedinizi tırmalamasını istediğiniz yere alıştırmak için Veteriner Kliniklerinde ve evcil hayvan ürünlerinin satıldığı mağazalarda "catnip" adı verilen spreyler mevcuttur. Uzak durmasını istediğiniz bölgeler için de, uzaklaştırıcı ürünler bulunsa da bazı kedilerde bu ürünler hiç bir etki göstermemektedir. • Asla dayak veya ceza ile istenmeyen bölgeden uzak tutmayı denemeyin. Daha da fazla zarar vermesine ya da sizden soğumasına neden olabilirsiniz.
• Bebeklerin gelişimi evresinde süt dişlerinin çıkışı ve onların dökülerek yerlerine kalıcı dişlerin gelmesi esnasında, diş etlerinin karıncalanması nedeniyle, ısırma isteği doğacaktır. Ellerinizi, bacaklarınızı, masa, sehpa kenarlarını, duvar çıkıntılarını ısırdığını göreceksiniz. Bu dönemde kesinlikle sizi ısırmasına izin vermeyiniz ve ısırmak istediği zaman sert oyuncak veya doğal kemikler veriniz. • Tavuk kemiği asla vermeyiniz. Tavuk kemikleri uzunlamasına kırıldığı için mide ve bağırsaklara batma riski yüksektir. • 12 -15 günde göz kapakları açılır. • 2 – 3 haftada üst kesici ve köpek dişleri çıkar. • 3 – 4 haftada alt kesici ve köpek dişleri çıkar. • Bir aylıkken bütün süt dişleri çıkmıştır. • İki aylıkken süt dişleri aşınmaya başlar. Dört aylıkta süt dişleri sallantılı ve düşmeye hazırdır. 4–5 aylıkta süt dişleri yerine kalıcı dişler gelir. • Yedi aylıkta bütün kalıcı dişler aynı seviyede çıkarlar. • Dişlerin görevi; alınan gıdaları küçük parçalara ayırıp sindirim organlarına ulaştırmaktır. Doğduktan hemen sonra birkaç hafta içinde süt dişleri çıkmaya başlar. Yavrularda yirmi sekiz adettir. Bunlar zamanla düşerler yerlerine kalıcı dişler çıkmaya başlar. Kalıcı dişler yedi aylıkken tamamlanır ve sayıları kırk ikidir. Süt dişlerini dökme esnasında diş etlerinde kızarmalar, kanamalar, vücut ısısında artış, yeme isteğinde azalma, ağlama görülebilir. Bu durum bir veya iki gün süreceğinden, genel durumu bozulmadıkça ağrı kesici veya ateş düşürücü ilaçlar verilmez. • 6–7 aya kadar hala süt dişleri düşmemişse bir veteriner hekime başvurulmalıdır. Aksi takdirde düşmeyen süt dişleri kalıcı dişlerin pozisyonunu bozacaktır. • En önemli diş ve diş eti hastalıkları; tartar (diş taşı), plak, periyodental hastalıklar, diş çürüğü ve dişlerdeki kanamalardır. • Tartarlar bakterisel gıda artıklarının birikmeleri sonucunda oluşur. İleri yaşlarda diş eti çekilmesi ve buna bağlı olarak diş çürümelerine kadar varabileceği için temizlenmesi gerekir. • Dişlerdeki gıdaların ve bakterilerin oluşturduğu flimlere plak denir. Düzenli periyodik diş bakımı yapıldıkça ve sert gıdalarla (kuru mama) beslendikçe ileri dönemde diş taşı oluşması engellenir. Diş taşı ve plakların uzun süre dişlerin üzerinde kalması sonucunda periyodental hastalıklar oluşur. • Diş etinin yangısına gingivitis denir. Gingivitis ilerleyici bir hastalıktır. Diş etlerinin çekilip daha sonra dişlerin kaybına neden olur. Korunma amaçlı olarak periyodik bakım, sert yiyecekler ve kemik önerilir. • Dişin mine tabakası köpeklerde oldukça sağlam olduğu için, diş çürüğü insanlara oranla daha az sorun yaratmaktadır. Duruma göre diş dolgusu veya kanal tedavisi yapılır. Kazalar ve sert cisimleri ısırırlarsa sonunda dişlerde kırılma olabilir. İleride çürüme olasılığı olduğu için kısa zamanda buralarda tedavi edilmelidir. • Bütün bunlardan korunmak amacıyla günlük olarak dişlerin temizliği yapılmalıdır. Uzun vadeli dişlerin korunması amacıyla hazır kemiklerin verilmesi de yararlı olur. Kuru mama ile beslenme de mekanik olarak tartların oluşmasını engeller. Bütün bu bakımları yanında her 6–12 ayda bir veteriner hekim tarafından kontrolü yapılmalıdır.
• Seyahate çıkmadan önce Veteriner Hekim kontrolünden geçirilmelidir. • Yolculuktan 4–5 saat önce karnı doyurulmalı ve yolculuk boyunca su haricinde herhangi bir yiyecek verilmemelidir. • Tatil boyunca yanınızda yeterli yiyecek olmalıdır. • Sıcak havalarda; hayvanlar arabada yalnız bırakılmamalıdır. • Yolculuk sırasında veya gidilen yerlerde, yabancı madde ve zehirli bitkilere karşı dikkatli olunmalıdır. • Böcek sokmaları, güneş çarpması ve kaybolma gibi tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır. • Kimlik bilgileri ve telefonu içeren tasması takılmalıdır. • Aşı karnesi daima yanınızda bulunmalıdır. • Küçük bir acil yardım çantası, oyuncakları, kemikleri, yatağı, su ve mama kapları yanınızda olmalıdır. • Çevredeki insanlara karşı beraberce saygılı olunmalıdır. • Tatil ortamında köpeğinizin eğitimine daha fazla zaman ayırabilir ve istemediğiniz alışkanlıklarından vazgeçirebilirsiniz.
• Hayvanınızın gözleri parlak ve ışıltılı olmalı ve göz bebeğinin etrafındaki bölge beyaz olmalıdır. Eğer kırmızı noktalar , aşırı gözyaşı akıntısı, kızarıklık, gözünü sürekli kapalı tutma veya diğer normal dışı durumlar varsa onu derhal Veteriner Hekiminize götürünüz. • Göz akıntıları,çapaklar ıslak bir pamuk ile kolayca temizlenebilir. Gözlerin çapaklanmasına izin vermeyin düzenli olarak temizleyiniz. Temizleme işlemi sırasında göze aşırı basınç uygulamayın , hafif maniplasyonlarla temizleyiniz. Kedinizin gözlerini herhangi bir akıntı açısından kontrol etmelisiniz. Erken yaşlarda birçok üst solunum yolu enfeksiyonu gözleri de etkilemektedir. Eğer birden fazla kediniz var ise veya kediniz ev dışına çıkıyor ise gözde yaralanmalar olabilir. • Göz hastalıkları, enfeksiyonları travmaları çok rastlanan olaylardır. Veteriner Hekim muayenesinden sonra hayvanınızın gözüne ilaç uygulamanızı isteye bilir. Bu uygulamaları yapmak zor olabilir ,özellikle gözde bir enfeksiyon varken ağrıda vardır ve dokunmaya karşı hassastır.
• Bu tip bir uygulama için bir yardımcıya ihtiyacınız olacaktır. Yardımcı hayvanınızın ön ayaklarını göğüs ve kafasını tutturun. ( gerekirse onu büyük bir havluya sarabilirsiniz.) • Siz baş ve işaret parmağınızla ilacı uygulayacağınız gözün alt göz kapağını tutup hafifçe dışa doğru çekiniz ve orada göreceğiniz cep şeklindeki boşluğa ilacı damlatınız veya pomadı içine sıkınız. • Damlalığın ucunun göze temas etmemesi için dikkat edin .Çünkü ani bir refleks ile başını hareket ettirdiğinde göze ciddi zarar vere bilirsiniz. • Daha sonra göz kapağını serbest bırakıp alt ve üst göz kapağını baş ve işaret parmağınızı kullanarak 2-3 kez açıp kapatınız hafif masaj yapın böylece uyguladığınız ilaç gözün her tarafına yayılmış olacaktır.
Kedi ne yer ne içer diye sorulsa herhalde akla ilk gelen şey süttür. En doğal besinlerden olan süt fazla miktarda verilirse kediniz sütü sindiremeyeceğinden kolaylıkla ishal olacaktır. Çünkü süt her kedi için sindirimi pek de o kadar kolay bir içecek değildir. Bu sebeple kedilere süt verirken daha özenli olunması ve onların bire bir oranında sulandırarak sindirebileceği ölçüde verilmesi gerekir. Süt protein ve yağ açısından zengin bir içecektir. Ama bu zengin içerik kedilerin sindirimini oldukça zorlar. O yüzden genelde 4 kg. ağırlığındaki bir kediye 1/4 litre kadar verilen süt bizce küçük bir kapmış gibi görülse de kediniz için ağır bir yemek olacaktır. Laktoz, süt şekeride denilen, süte tat veren bir maddedir. Laktoz duyarlılığı insanlar dahil tüm memelilerde görülen bir durumdur. Sebebi vücutta laktozu sindirmeye yarayan laktaz enziminin bulunmamasıdır. Aşırı süt içilmesi durumunda sütteki laktoz yeterince sindirilemez ve kalın barsaklara giden laktoz bu durumda barsaklarda bakterilerin çoğalmasına ve barsak enfeksiyonlarının oluşmasına ya da barsaktan vücuda yayılan diğer enfeksiyonların başlamasına sebep olur. Kedinize süt verirken ölçünüz şu olmalıdır. Kedinizin 1 kg. ağırlığının karşılığında 1 gram kadar laktozu sindirmesi mümkündür. Yani 4 kiloluk bir kedi için 4 gramdan fazla laktoz içeren süt verilmemelidir. Peki laktozun ölçüsünü nasıl anlayacaksınız. Pastörize sütlerin kabında içerdiği materyaller yazmaktadır. Sütün litre ölçüsüne kıyaslayarak laktoz dozajını ayarlayabilirsiniz. Ayrıca kedinize süt verirken verilecek süt kadar su eklemeyi unutmamalısınız. Bu sindirimi daha kolaylaştıracaktır. Önemli bir hatırlatma, süt asla suyun yerini tutmaz. Kedinize süt verdiğiniz için suyu kesmemelisiniz. Su, sütten çok daha önemli ve zorunlu bir içecektir. Her daim de taze tutulmaya çalışılmalıdır.
Kedilerde ağız ve diş sağlığı nasıl olmalıdır...
• Ağız, burun, göz, kulak veya doğal vücut boşluklarından anormal akıntı • Aşırı uyku hali gibi anormal davranışlar. • İştah kaybı, aşırı kilo kaybı veya aşırı kilo alması,aşırı su tüketimi • Vücutta gelişen anormal şişkinlikler. • Yatıp kalkarken zorlanma • Vücudun herhangi bir bölümünü sürekli yalaması ve ısırmaya çalışması • Tüylerin düzensiz, donuk ve mat olması. Deride kepeklenme ve lokal tüy dökülmesi • Açık yaralar • Nefeste ve ağızda kötü koku ve dişlerde aşırı tartar birikimi • Hayvanda kabızlık veya ishal hali.

Ataşehir Veteriner Kliniği - Websitemize Hoşgeldiniz

Ataşehir'de 7/24 Hizmet veren Veteriner kliniğimizin hizmetleri hakkında daha detaylı bilgi almak için e-posta, telefon veya iletişim formumuz aracılığı ile rahatlıkla irtibat sağlayabilirsiniz.